16 Temmuz 2011 Cumartesi

Hayatın Anlamı - 1

Merhabalar,
Bu gece Berat Gecesi, beraat edileceğimiz gece. Allah’a tövbe edelim ki salih amellerimiz karşısında bizi affetsin. Bu geceden sadece şirk koşanlar, haramla geçinenler ve zinaya karışanlar faydalanamayacak.

Bu gece hazır dini duygularım tavan yapmışken bulmak için uzun yıllarımı harcadığım sonunda yavaş yavaş kendiliğinden gelen üç şeyin ilkini sizlere anlatacağım. Hani filmelerde, kitaplarda olur ya millet dağlara taşlara tırmanır çöllere gider oraya gider buraya gider keşiş arar bulunca sorar keşiş de atar tutar ya da saçmalar. Bu gece ilkini açıklayacağım şey kendimce bulduğum hayatın anlamı. Tek bir anlamı olmadığını düşünüyorum, onun için üç bölümde yazacağım. Bakın kendimce diyorum ki bunların %100 doğru olduğunu iddia ettiğim gibi bir anlam çıkmasın.

Bu gece sabırdan bahsedeceğim. Belki sıkılırsınız yazıdan ama sonuna kadar okumanızı rica ediyorum. Belki de sonuna kadar okuyup hiçbir şey anlamayacaksınız.Ya da “bu mu lan hayatın anlamı ne alakası var” diyeceksiniz. Birden anlamanızı beklemiyorum zaten, ben boşuna mı yıllarımı verdim lan?

Sabır nedir? Her tokat atana diğer yanağını çevirmek midir? Sana vurana seni sömürene tepki göstermemek midir? Kavga çıktığında yere bakıp dayak yemek midir? Hayır. Bunlardan hiçbiri sabrı açıklayamaz.

Sabır zorluklarla baş edebilmek, onları görüp de davadan vazgeçmemektir. Çakıllı olmaya başladı diye yoldan dönmemektir. Zorluklara katlanmaktır sabır.

Allah ona olan bağlılığımızı sınamak için elbette önümüze zorluklar çıkaracaktır. Ancak her atlattığımız zorluk için yani her sabır kademesi için de bizleri ödüllendirecektir, ödüllendirmektedir. Misal Michael Sikkofield bir yazısında dengeden bahsetmekteydi. Bu denge sabır-ödül ilişkisini de içerir. Aslında bu ilişki için en iyi örnek Hz. Hızır ile Hz. Musa’nın meşhur hikayesidir. (Bilmiyorsanız Google’da aratabilirsiniz.)

Hepimizin zorluklar yaşadığı dönemler olur ki olacaktır da illaki. Önemli olan zorlukları bir engel görmeyerek yapıcı yönde çaba sarfetmek ve hep olması gerektiği gibi hayatımızda ileri doğru mesafe kaydetmek. Ama eğer ki bu zorluk hakkımızın yenmesiyse, buna katlanmamalıyız. Hakkımızı aramalıyız. Misal sütçüye gidiyorsunuz 10 lira veriyorsunuz 10 liralık süt yerine su katıp 5 liralık süt veriyor. Siz de arıza çıkmasın diye su katılmış süte katlanıyorsunuz. Bu sabır gerektiren bir şey değildir, hakkınızı aramalısınız ta ki 10 liraya 10 liralık süt alıncaya kadar.

Ne güzel demiş atalarımız: Sabreden derviş muradına ermiş. Allah’ın bize ardına kadar açtığı hazinelerinden bir tanesi de sonsuz sabır hazinesidir. Biz kullandıkça Allah bize sabır verir. Aslında Allah’ın sabrı kadar sabrımız vardır ama kullanmayız. İşin kolayına kaçarız, cayarız. Hayatı (klişe kaçacak ama) bir sınav olarak nitelendirirsek –ki öyle- bu sınavda Allah bize kitapları açmamıza izin veriyor. Sabır sonsuz. Bunu kullanıp kullanmamamız ise sınav sorusudur.

Şeytan ise her şeye ters gittiği için sabır konusunda da insana telaş etmesini fısıldar, elini ayağını birbirne karıştırır. Veya caymayı öğütler. Davadan vazgeçirtir, yoldan döndürür.

Sabrınızı daha fazla kullanamamaya başladığınız zaman dua edin, sabır dileyin. İşe yarayacaktır.

Biliyorum koskoca hayatın anlamı bu satırlara sığacak kadar basit değil, bu yazdığım sadece bir anahtar. Yoksa öyle bedavadan olmuyor bu işler hehe. Dağdaki bilgeye de selam söyleyin, insin aşşağa cırcır olmasın oralarda.

Bir sonraki konu sabrın doğurduğu ikinci anlam olacak, sevgilerimle

7 yorum:

  1. Beraat kandilin mübarek olsun kardeşim...Sınav gereği karşılaştığımız her zorlukda dirayetli olabilmeyi nasip etsin Rabbim cümlemize...

    Şu hipnotizmayla ilgili yazın ne zaman gelicek...Hipnozla ilgilendiğini yazmıştın...Hala merakla o yazını bekliyorum...

    YanıtlaSil
  2. Amin teşekkürler sizin de. O konuyu unutmuşum ya valla iyi oldu şu diğer ikisini de yazdıktan sonra onla ilgili de bir şeyler yazarım. Esas Fallen Angels meselesi ve kabalayla ilgili çok önemli şeyler yazacaktım ama bir süre yurtdışında yaşayacağım için yemedi :)

    YanıtlaSil
  3. Vardır bir bildiğin...Boşunamı demişler her doğru her zaman her yerde söylenmez diye...Tmm kardeşim kolay gelsin...Şu blog adınla ilgili bir şifre olduğunu söylemiştin...Kendimce şifreyi çözdüm ama belkide bulduğum şeyle senin şifrenin alakası bile yoktur...Olsun ben bulduğum şifreyi doğru kabul ediyorum çünkü anlamı çok güzel bana göre...:) Hayırlı geceler....)

    YanıtlaSil
  4. insanların iblisi neden seçtiğiyle ilgili yazından sonra cin çarpması,bedenin ele geçirilmesi hakkında yazıcam demiştin neden gelmedi:)birde hipnozu merakla bekliyorum...şuna dikkat ettim önceki yazılarında kliplerdeki sembollerden illuminatiden vs. bahsetmişsin sonra daha ciddi konuları ele almışsın tarzını değiştirmişsin bu tür klip film eleştirileride yayınla arada araştırmayı bırakma bence bunları

    YanıtlaSil
  5. blog'a izleyiciler gadget'i koy da takip edek.

    YanıtlaSil
  6. Selam,
    Bir ara baktım gibi bu bloğa..ama şunu söyleleyim içerik önemli fakat sayfanın rengi içimi bunaltıyor, şöyle yeşil falan olsaydı.Yani sen bilirsin elbetteki ama öyle zaten beton yığınlarının arasında yaşıyoruz..Bir de yazıların çok uzun insan uf bu kadar yazıyı kim kuyacak diyor; uzun yazı yazdığında sadece anlatman yetmez.tarih hocalarını düşün ne kadar uzun anlartırlardı da başımız yerden kalkmazdı (genel olarak).Görselli boşluklu birşeyler yap.Bir de konu neyse o olsun yazıyı uzatacak gereksiz elemanlardan kaçın ve herkesin geelde bildiği dışında bilgiler veya değişik örnekler lazım..Neyse ben iyi niyetli olarak yorumumu yaptım gerisi sana kalmış..Gelecek yazının konusu iyi gibi görünüyor bakalım iyi olursa bu konuyla ilgili bir sorun var sana ondan bahsederim.İnş. gerçek bilgi sahibisindir..

    YanıtlaSil
  7. @Utgu koydum hacı da zaten yukarıdan izle dediğinde takip edebiliyodun
    @baricari Ay tink böyle daha ferah oldu

    YanıtlaSil